"Başbakan, Diziden Sorumlu Devlet Bakanlığı, Muhteşem Yüzyıl, Bir Zamanlar Osmanlı, Özcan Deniz"

.....

İçinde bulunduğumuz zaman, bulunduğumuz coğrafya ve başımızdaki hükumet diyagonalinde çok enteresan hadiseler nail oluyor. Gündeme dair yazmamıştım uzun süredir. En "bayan" gündem ise yaklaşık iki üç hafta Başbakan'ın Muhteşem Yüzyıl dizisi hakkında "Bizim ecdadımız öyle değil, yanlış tanıtıyorlar" çıkışıyla başladı.

Başbakan’ın sıkı bir Muhteşem Yüzyıl izleyicisi olduğunu öğrenmek mi, yoksa bunu hararetli biçimde televizyon ekranlarında ve sosyal medyada tartışmak mı hangisi benim dengemi yine bozdu bilmiyorum.

Gerçi dizinin yapımcısı olsam avuçlarım kaşınır, uzaktan köşeme çekilip kıs kıs gülmeye başlardım. Aslında Başbakan'ın manevra kabiliyeti yüksek, konu değiştirmede oldukça başarılı olduğuna dünya gözüyle bir kez daha şahit oldum. Başbakan'ın ilgi ve burun sokma alanlarının çeşitliliği gözlerimi yaşarttı desem yeridir. Patriot füzeleri meselesini bir çırpıda "ecdadımızın halvet ve uçkur" meselesiyle unutturdu en nihayetinde.

At sırtında 40 senesini geçirmiş bir cihan padişahının sadece yatak odasıyla saray entrikalarına odaklanan bir hikaye bu. Adı üstünde; Hikaye, kurgu. Beğenmeyebiliriz, "Tudors" un çakması, uyarlaması diyebiliriz. En basiti kanalı değiştirmek olur, bunca patırtıya ne hacet. Anlaşılmayan bu aziz dostlarım. Yay gibi gergin ülke gündemine alt tarafı bir diziyi sokmaya ne gerek var?

Evet dizi konuk oyuncudan geçilmiyor. Güzel kadınlar, yakışıklı adamlar takviyeleriyle hikaye uzar, uzar Cumhuriyete kadar da getirilebilir. Bu arz talep meselesidir. Seyirci izlerse, dizi devam eder. Net. Kurtlar Vadisi gibi sirkülasyonu benimseyerek, konunun genişliği sayesinde bizi ekran başında torun torba sahibi de yapabilirler. Başında da söyledim. Sevmiyorsan izlemezsin. Olur biter.

Tam bu esnada başbakanın ülkenin her alanına hakim olma isteğinin ayyuka çıkması çok ilginç. Heykele ucube diyen, modern zamanlar muhafazakarlarının neferi; bir ergenin halet-i ruhiyesine sahip olduğunu cümle aleme gösteriyor. Taraftarı olduğu kulübün yaptığı şikeyi atadığı "tüpçü" federasyonuyla örtbas edebiliyor,vajinadan utanıyor, Osmanlı'yı mitoloji zannediyor.

Tam sular durulurken, Muhteşem Yüzyıl'a niyet, Bir Zamanlar Osmanlı'ya kısmet durumu da nitekim hasıl oldu. Mamafih, dizi yayından kaldırıldı.

Dizi geçenlerde gündeme yapımcı ile Fırat Tanış tartışmasıyla gelmişti aslında. Gerçi ilk sezonu tutmayan Bir Zamanlar Osmanlı, Cemal Hünal'ın kendi çiftliğindeki atları dizi için tahsis etmesiyle projeden çıkarıldığı, koskoca Osmanlı'nın bir hamamcının intikamına bırakıldığı, Özcan Deniz'in kurtarıcı Dervişlerin başı olarak yönetimi ele alıp isyan karşısında hızıra yetişeceği gibi abuk bir olaylar silsilesinden geliyordu.

Bugün ise gündeme düşen son bomba bu kronolojiye paralel gerçekleşti. Özcan Deniz dizideki kurtarıcı rolünü hızır gibi yardıma yetişmeyi gerçek sandı ve cihan padişahına tweet attı.

Velhasıl kelam; artık bir kapı açıldı sayın okurlar. Başbakan dizi takip ediyor, beğeniyor eleştiriyor; oyuncular, başbakana diziyi bitirmeyin diye veryansın ediyorsa; bu memleketin "Diziden Sorumlu Devlet Bakanlığı"na ihtiyacı olduğu ortaya çıkmış, kurulmasının zamanı gelmiş demektir.

Ne diyelim...

Başbakan'dan hassasiyetle yaklaşacağını umduğumuz bu çok önemli ülke sorununa el atmasını da bütün kalbimizle bekliyoruz.