13 Eylül 2012 Perşembe

Bak içim sıkılıyor dinle kardeş!


Senden çok uzaktayım.

Ulan, senin dostluğunu da özledim.Hapse girdim ben kardeş.Bu satırlar orada yazılan tuttuğum not kağıtlarından alınmıştır.Ve aynen aktarılmıştır.

....


Şimdi kardeş hapis hayatı çok zor.Bir gün dahi zor.Gardiyan denilen bir adam var.Sert mizaçlı doğulu ve gözünün yaşına bakmayan biri.Adamın ağzına ediyor.

Ya sorma sabahtan akşama duvarlar var ketum bakan insanlar.

Herkes suçsuz lan burada herkes haklı.

Bir de kardeş buraya girince direkt haraca bağlıyorlar adamı.

Mesela ben kıt kanaat geçinen bir adamdım.Girdiğimde iki paket sigara 50 TL para, iki tişört ve bir eşofmanla adım attım içeriye.

Daha ayak basar bakmaz ayak bastı parası 50 TL ve koğuş raconu iki paket sigaram alındı.

Çayları ben servis ettim, bulaşıkları ben yıkadım.

Diyeceksin ki sen dağ gibi adamdın pabuç bırakmazdın, yok bırakmadım başta burnunu öyle bir sürtüyorlar ki sorma el mahkum.

Ben mahkum.

Bir kağıt ve bir kalemde vardı yanımda.Kağıtlara karınca duası gibi yazarak sakladım notlarımı.

Şimdi kardeş biz seninle yıllardır görüşmüyoruz.İyi kötü günlerimiz oldu.Ben senin büyüğünüm ama büyüklük gösteremedim.Özür dilerim.Çok kırdılar hayatta beni ondandır kendimden fırsat bulup senin yaralarına yetişemedim.

Ben kimsenin yalakası yağcısı yandaşı olmadım.Onurum için yaşadım lan ben bu dünyada.

Anam bir başıma beni dünyaya getirdi.Bir başıma gittim hep o karanlık yollardan.

Hapis hayatı zor kardeş.

Sen eğlencelerin ışıkların kadınların cigaraların alkollerin arasındayken ben dört duvar ve soğuk odalardayım.

Canın sağ olsun.Yarasın.

Ama bak kardeş bana duvar ören cezaevi değil sen oldun.Beni bilirsin.İçi böyle sağanak yağışlı bir adamım.Adamdım.

Ama kardeş adamın münasip yerinden kan alıyorlar günü gelince.
Hayat fasa fiso.

Işıkları bende gördüm.En güzel ortamları eğlenceleri kadınları bende tanıdım.

Ama kardeş kimseye güvenmemek lazımmış.

Güvenme.

Ben güvendiğim her şey adına buradayım.Sayım var.Koğuş kalk beşte.Askeriye sandım lan bir ara burayı.Ne askerlik yapmıştım ben be oysa bir vakitler.

Oğlum bak senle ben konuşmadık ya senelerce çok şey oldu lan.

Ben mesela daha çok dibe doğru ilerledim.Seni az çok takip ettim.Bazen aradım.

Biliyor musun.

Hemen kapadım.Bazen kapının önüne o sokağın sonundaki parka gelip oturdum ama kapını çalamadım.

Hangi sıfatla çıkacaktım karşına, ajandandan eski bir tanıdık.Bir dost,bir ağabey, bir kardeş.

Kardeş yok sen beni tanımıyordun ki, bir kaç arızaya bağlayan sohbet.

hangi yüz?
hangi adla?

Yemek yedik aç kaldım şimdi oturdum soldaki ranzadaki bitlisli ters ters bakıyor zaten.

Şiddete meyalim vallahi derttendi kardeş.Başka şey değil.Zevk almadım.Tiksindim kendimden.

Şimdi sana bu satırları bir cezaevinin soğuk bir koğuşundan yazıyorum.

Sen sakın hata yapma girme buralara.
Canını acıtıyorlar.

Bir de şunu gördüm hayatta kime arkanı gönül rahatlığıyla dönersen

...

bıçak!

....

Hemde ne çok güvendiğin insanlardan.
Duysaydın şaşardın.

Neyse.

Bak ben kimsenin adamı olmadım.Kimseye yağcılık yapmadım.
Kimseyi satmadım.Hırsızlık yapmadım.Kadın satmadım.Tecavüz asla.

Öyle olsa,
Kendi cezamı kendim verirdim ulan sen ne diyorsun.

Hiç bir kadına elim kalkmadı bir fıske dahi.

Öyle olsa;
Elimi kırardım lan ben.

Bak kardeş düşüşler serttir.
Kimse olmaz adamın yanında,o yüzden sakın düşme.

Kalktığın zamana dek ortada kimse olmaz bunu bil.
Kalktığına dek de değil kalkınca da...

Ne taptığın aşkın, ne sevdiğin kadınlar, ne can ciğer dostların.

Sakın düşme!

Nereden aklımda düştün lan onca yaram içinde.

Bir ukte.

Seni seven dostluğunu her daim önemseyen bir eski hatıranım ben sadece.

Ben buralarda cehennem azabı çekiyorken sen keyfine bak adamım.

Emin ol yanlış doğru her kimle kimlerle takılıyorsan gününü gün yapıyorsan hiç gocunmadım.

Gocunmayacağım.

Ama unutma ben kimseyle senle olduğum gibi dost olmadım ve kimseyi seni savunduğum gibi savunmadım.

Çıktığımda da görüşemeyeceğimizi bile bile kardeş.


Selametle .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder