30 Eylül 2012 Pazar

PAZAR YAZI DİZİSİ:3 "O Şarkı"


Şimdi onulmaz bir yara onarılmaz bir acı sonsuz işkence ile kucaklıyorum seni, sayın hayatın anlamsızlığı...."

Bulanan midesi nedeniyle taksiciden durmasını istediği bostancı sahiline karşı, karanlığa karşı dalga seslerine karşı böyle bağırdı adam.

sonra taksiciye döndü ve biliyor musun "ben hayatın anlamını bu kentin sokaklarında düşürdüm" dedi

dur bakalım genç adam dedi taksici hemen bütün olanlara sıcağı sıcağına anlam yükleme, iş olacağına varır.

Olacağına varmak?
Bırak usta; “yüklenecek anlamımız mı kalmış sanki, inceldiğimiz yerimizden koparmışlar bizi” diye ümitsizliğe kapıldı yeniden delikanlı .

ümitsizlik bu adamın şehrini nefesini ele geçirmişti ve duygu yüklü bir kamyonun şarampole yuvarlanmasıydı, yaşattıkları delikanlıya...

Delikanlı da böyle uçurumun eşiğine gelmişti.
tek eksikliğim, eksikliği...diye mırıldandı.

Sustu.
Taksiciye burada ineyim dedi.Bilmediği bir yer ancak sahil şeridi üzeriydi.Buraları bilmiyorsundur, bu saatler hiç kalma gel aslanım seni eve bırakayım karşıya geçeceğim zaten bırak kendine gelince hal çaresine bakarsın.

Alkolün etkisi adamı beylik laflara sürüklemişti.
Ama dedi; "Canım çok acıdı, gözünden düşerken"

Bir yerlerde okuduğu duyduğu ya da kendi aklına gelen cümlelerin rüzgarında savruldu bir kaç saniye.Rüzgar anıları savuruyordu o sıra.

"İlk gözlerini okudum bu şehirde, gidişinden beri kanıyorum kanattığın yerden. Artık ben bir yarayım oysa, oysa....

O artık sadece bana hançer.."

Taksici iyi niyetliydi ama telkinlerinin boşa gittiğinin gecenin sabaha çaldığının ve hatta bıkmaya başladığının farkındaydı.Amma da kafa ütüledin be oğlum dedi.

Bak,bende sevdim bir zamanlar ama kızın ailesi zengindi beni layık görmediler kızlarına.Öylece bitti işte, bu kentin bütün yollarını bilirim belki bir iz bir umut bu hayatta bir defa daha görebilmek umuduyla bir kez...

Taksiye binen hanımlara dikkatli bakarım dikiz aynamdan ilk bindiklerinde.Ama sonra her defa aynı umutsuzluk ve hüzünle kırarım direksiyonu.

"Giden gelmez bir daha genç adam..
"Gelmezzz..."

Delikanlı kızı hatırladı.Sesini.

Sesinde yosun tutmuş duvarların soğuk yüzünü hissetmişti son konuşmalarında; sesinde yılgın rüzgarların akşam kalabalığını sesinde bir daha hiç bir yüzyıla sığmayacak derin çığlıkları sustuğunu anımsamıştı.

Sesindeki yabancıyı bir de...
Sesi O'na benzemiyordu...

Gece beşe geliyordu.Şehre keder yağmaya başladı.Delikanlı serinleyen üşüyen havayı fark etti deniz sesi geliyordu oturduğu sahil kıyısındaki kayalığın ardından..

İki yaz evvelini sarılmak istedi birden..

devam edecek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder