1 Ağustos 2012 Çarşamba

Haşlanmış Harikalar Diyarı-1 "Feys"

Üç, üçbuçuk sene oldu sanırım.
Facebook ingilizcesinden sıyrılan yetenekli genç arkadaşlarımızın burada reklamlarını yapabileceklerini anlamalarından bu güne geçen süre...

Sonra Facebook nato kafa nato mermer canlılar için dil seçenekleri sundu.Işığı görenin geldiği bu sosyal ağda herkes payını almaya başladı ta o zamanlar.İlk heyecanlar ilk tut elimden beraber yürüyelim çabaları o günlere denk gelir.

Benim anımsadığım Düşsel Avuntular ve Hayata Anlam Veremeyenler diye sayfalar vardı.Buradaki arkadaşlar bir amaç için açtıklarını hemen belli ettiler tabi.Edebiyat için umutlanmıştık.

Dilek Akın, Özgür Gümüşsoy, Ozan Uğraş, Jan Ender Can, Ulaş Metin...

Aforizmaları burnumuzun dibine, gözümüzün içine sokarak halka cahil ,okumayanı sevmeyen koyun sürüsü muamelesi yapanlar ise edebiyat yapıyoruz diye yutturulan yazı denen mucize buluşu bir şekilde anlatmaya çalıştılar.

Sonra benzeri ve kendi tarzını sergileyen sayfalar türedi.Mitoz ve mayoz bölünmeler yaşandı.Takip edenler artık kendi yolunda yürümek istedi.

Ne zordu değil mi eskiden gazete ve dergilerin bir köşesine şiirlerin çıkması.Bir yerlerini yırtardı insanlar orada çıksınlar diye.Zordu.Her köşebaşı tutulmuştu.Tv'ler uzak ihtimaldi.İnsanlar birbirlerinden bir haberdi.

Blog,youtube,facebook,twitter denseydi,herhalde herkes gülerdi.Tek kanalın yıllarca dayatıldığı ailelerin çocuklarına.

Herkes 15 dakikalığına meşhur olacak dendiğinde atılan kahkahalar gibi.

Sonra türevler çoğaldı.Tabi insanların birbirleriyle ilkokul arkadaşlarını eklemekten öte şeylerin içine girmesi gecikmedi.eskiden itiraf.com siberalem vardı.Sosyal ağ adı altında arkadaşlık sitesi haline geldi bu mecralar.

Deli gibi kıskandık.Deli gibi merak etmeye başladık.Ayşe yaz tatilinde hangi renk bikini giymiş.Murat hangi barda eğlenmiş.Selma kimle çıkmaya başlamış.Ali'nin neden ilişkisi bitmiş.

Çalışıyorduk,öğrenciydik,anneydik,babaydık.Ama merak içindeydik.Herkesin içinde öyle cevherler varmış ki anlayamamışız.Kapı komşumuzun iki kitabı çıktığını duyduk.Meğer yıllarca neler biriktirmiş o ruhunun derinliklerinde.

Daha da fenomenler hayatımıza armağan edilmeye başlandı.Ayrıldığı erkek arkadaşının iç çamaşırlarını döken Pucca denen hatun tavan yaptı.

O arada da araştırmalara göre twitter'ı A,B+,B sınıfının kullandığı; facebook'u C,D sınıfından insanların kullandığı ortaya çıktı.Herşey burada belli olmaya başlamıştı.

Büyükannemin bile facebook hesabı olduğuna göre buranın iti kopuğu düzenbazı yalakası pornocusu sapığı olması normaldi.Ki öyle oldu.Takip ettiğimiz sayfalar insanlar arasında başlayan düzüşmeler sonuç vermeye başladı ve kirli çamaşırlar cicim aylarından sonra ortaya dökülmeye başlandı.

Sayfalarının gücünü kullanarak yardım toplayanlar kız düşürenler kendini yazar olarak tanıtıp karşı cinsin aklını çelenler için nimetti buralar.Artık sosyal ağlar üzerinden tanışır ve sevişir olmuştuk.Daha da abartanlar oldu.

Artık Yeşilçam filmleri gibi değildi hayatımız hayallerimiz.Beğendiğimiz insan çok fazla 'like' alıyorsa ona tapmaya hazreti fasa fiso olarak görmeye başladık.Tabiri caiz mi bilemiyorum ama vermek için like önemliydi.

Sonra duayenler devrine geçildi.

Yazılar aforizmalar sözler şiirler hakkında kaşarlaşanlar işin tadını alanlar yeni yetmelere caka satmaya başladılar.

Nazım'a,Edip'e,Cemal'e ve nicelerine ne hacet.

Akşam eve gelince oturduğumuz pc başında yada günün herhangi bir saati telefondan internete girdiğimizde her gün karşılaştığımız idoller! ahkam kesiyorlardı.Rezil ediyor,yerin dibine sokuyorlardı.Çaylaklar şanssızdı.Boyun eğiyorlar,el ayak öpüyorlardı.

Ama bir şekilde bağımsızlıklarını ilan etmeye kararlıydılar.Aforoz edilmeler başlandı.

Herkes kitap çıkarma yayımlatma derdine düştü.O basamağı atlayan yırtarım sandı.Herşey ego telaşıydı.İsimler harfler ve takma nicklerle tanınmaya başladılar.Normal isimler bilinmiyordu.


Facebook hayatımıza gireli epey oldu.Edebiyat adı altında açılmış facebook sayfaları da 3/4 senedir gözümüzün önünde.

İyi kullanıldı işe yaramadı ya da bir boka benzemedi.İsimler mevcut,kimin nerde olduğu ne yaptığı da.

Hayvan terli,herkes herkesi tanıdı ve sıkıldı.Aforizmalar kar etmiyor.Sezen Aksu,Tarkan,Emre Aydın
acaba yeni albümünde neler söylemiş gibi görmüyor sizi kimse merak etmeyin...

Sadece prim yapma ismini duyurma peşinde herkes.Çoğu yalakalıkla bu işlerin yürüdüğünü iki satır yazıp sayfa açma ve tanınmanın gereği olarak görüyor.

O kadar geyik saçma esprili basit sayfalar ve adresler var ki sizin o burnunuzdan kıl aldırmadığınız aforizmalardan daha eğlenceli bulunuyor.

Herkes şizofrenik, herkes Tanrıya gider yapıyor...
Herkes ölümler görmüş herkes terk edilmiş herkes yalnız.

Aslında yatağa bu gece kiminle girerim telaşı.

Yaşasın Twitter.Yaşasın Facebook.Yaşasın Zuckerberg.


Biz abaza abaza takılıyorduk öylesine.İyi ki fantezilerinizi gerçekleştirmek için bir şeyler yapmışsınız.

Yoksa bizim fantezilerimiz, dört duvarlar arasında ve sadece duşta kalacaktı!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder